- Konu Yazar
- #1
Bu yaz evleniyorum fakat düğünüm biraz farklı olacak. Şimdi herkesin yaptığı gibi çalgılı türkülü düğünlerden istemiyorum ben. semazen gösterisi in olacağı bir düğün olmalı. Semazenin olduğu yere de çalgı türkü yakışmaz. Fakat bunu ne aileme ne de eşim olacak kişinin ailesine kabul ettiremiyorum. Neymiş efendim illa oyunlu çalgılı türkülü olmalıymış? Neymiş efendim elalem ne dermiş? Şu elalem bir kere konuşmasa dişimi kıracağım zaten. Aldım karşıma güzel güzel anlattım. Gidelim güzel bütçemize uygun bir düğün salonu kiralayalım. Masalar sandalyeler her şey bembeyaz olsun. Ortada yuvarlak kırmızı bir halı serilmiş bir alan bırakalım. Burada semazen gösterileri gerçekleşsin. Konuklarımıza yayık ayran ile bulgur pilavı ikram edelim. Diye ama dinlemiyorlar beni. Evleniyorum fakat hala kendi düğünümün nasıl olacağına karar veremedim. Günlerdir kara kara düşünüyorum, nişanlım ise dünden razı öyle olmasına. Çünkü ikimizde semazenleri çok severiz, onları tv de dahi olsa izleye bayılırız. Ailelerimizin bizden ayrı düşmesi hiç iyi olmadı. Bir aksilik çıksın istemiyordum. Ben güzel güzel anlatınca onlarda güzel güzel kabul eder diye düşünüyordum. Sadece yayık ayranı kabul ettiler. Gerisi reddedildi. Ama ben gençliğimden beri bildiğini okuyan bir genç kızdım. Şimdi mi uyum sağlayacağım tutacaktı? Tabii ki hayır! Nişanlımın da desteğini arkama alarak, önce en uygun düğün salonunu bulmaya çalıştım. Fakat hangi düğün salonu sahibiyle görüşsem ya tüm renk beyaz olmaz diyor ya da ortada bırakacak o kadar boş alanım yok diyordu. Bu iş canımı çok sıkmaya başlamıştı. Ama tam pes noktasına geldiğimde bir düğün salonu buldum. Anlaşıp el sıkıştıktan sonra koşa koşa gidip semazen kiralama . Artık düğünü için semazen kiralayanlar azalmıştı fakat ben hayalimi gerçekleştirmekte ısrarlıydım. Evet, ben iki işi de halletmiştim. Yayık ayran fikrini kabul ettiklerine göre gerisini onlar düşünsünler. Eve gider gitmez tek solukta yaptıklarımı anlattım. Çok bozuldular hem de çok! Bu kadar kızacakları hiç aklıma gelmezdi. Ama benim ne kadar istekli ve mutlu olduğumu gördükten sonra her şeyi kabul etmişler, madem öyle olsun istiyorsunuz öyle olsun, diyerek köşelerine çekilmişlerdi. Keşke şu köşeye çekilme işini en başta yapsalardı da bizde nişanlımla içimize sine sine korkmadan ürkmeden rahat rahat gezseydik düşünseydik, onlara danışsaydık evet diyeceğimiz salonun seçiminde böyle yangından mal kaçırır gibi hareket etmeseydik. Neyse, her şey iyi oldu güzel oldu, şimdi sadece mutlu olma zamanı bizim için.